En önemli sebep sigara kullanımıdır
Dünya çapında kanser ölümlerinin önde gelen nedeni olan akciğer kanseri, akciğer dokularındaki hücrelerin kontrolsüz çoğalmasıdır. Genellikle belirti vermeyen ve ağırlıklı olarak ileri evrelerde tespit edilen akciğer kanserinin görülme oranı sigara kullanımının artması ile yükselmektedir. Sigara içen insanlar en büyük akciğer kanseri riskine sahiptir, ancak akciğer kanseri hiç sigara içmemiş kişilerde de genetik geçiş ve çevresel faktörler sebebiyle de gelişebilir.
Erken dönemde belirti vermeyebilir
Tipik olarak erken evrelerde belirti ve semptom göstermeyen akciğer kanserinin erken teşhis oranı çok düşüktür. Belirtiler ve semptomlar genellikle hastalık ilerlediğinde ortaya çıkmaktadır. Başta öksürük olmak üzere göğüs ve sırt ağrısı, nefes darlığı, ses kısıklığı, balgam, kilo kaybı, yüzde şişlik, tekrarlayan bronşit ve zatürre atakları akciğer kanserinin belirtileri olarak ön plana çıkmaktadır. Kanserin başka organlara yayılması durumunda ise daha ağır semptomlar görülmektedir. Erken teşhisin önem taşıdığı bu kanserin tedavisi ise tümörün tipine, evresine ve hastanın durumuna göre planlanmaktadır.
Cerrahi, tedavinin en önemli basamağıdır
Akciğer kanserinin tedavisinde cerrahi önemli bir basamağı oluşturmaktadır. Tedavi planına göre uygulanacak olan cerrahi, açık ve kapalı yöntemler ile yapılabilmektedir. Teknolojinin gelişmesi ile birlikte kullanım alanı genişleyen robotik cerrahi tekniği, kapalı yöntem olarak günümüzde ön plana çıkmaktadır. Ameliyata uygun olarak kabul edilen bütün akciğer kanseri türlerinde robotik cerrahi uygulanabilmekte ve tümör alınabilmektedir.
Robotik cerrahi ile yapılan akciğer kanseri ameliyatı, ameliyathane ortamında ve genel anestezi altında uygulanır. Hastaya gerekli pozisyon aldırıldıktan sonra yapılacak işleme göre hasta üzerinde giriş yerleri belirlenir ve “da Vinci” robot kolları konuşlandırılır. Hastanın vücuduna 4 adet 1-1,5 cm genişliğinde küçük kesi açıldıktan sonra, bu deliklere robotun kolları yerleştirilir. Bu kollardan bir tanesi kamera portu, bir tanesi tutucu, diğeri de hem yakacak hem de diseksiyon yapacak özel bir kol olarak kullanılır. Masa başında bulunan operatör de kendine ait port ile cerrahiye yardımcı olur. Operasyonu gerçekleştirecek uzman hekim, robot ile masadan bağımsız ünite olan konsola oturur ve konsol üzerinde bulunan iki adet joystick aracılığı ve üç boyutlu, yüksek kalitede ve 10-20 kat büyütmeli olarak görüntü sağlayan kamera yardımı ile robot kolları yöneterek gereken cerrahi işlemi gerçekleştirir.
Robotik cerrahi hem hastaya hem de hekime avantaj sağlar
Robotik cerrahi teknik olarak açık ve diğer kapalı yöntemlere göre daha avantajlıdır. Bu avantajlar şöyle sıralanabilir:
- Robotik cerrahi ile yapılan akciğer kanseri ameliyatlarında kanama riski daha az olur.
- Hastanın hastanede yatış süresi ve gelişebilecek komplikasyon oranları düşer.
- Hastanın ameliyat ağrısı daha az olur ve daha kısa sürer
- Kişi günlük yaşantısına daha kolay dönebilir.
- Hastanın estetik açıdan göğsünde daha az iz kalır.
- Robot kollarının bir insanın el ve bilek hareketlerini bire bir anlık olarak uygulayabilmesi cerraha büyük kolaylık sağlar
- Robotik cerrahinin olağanüstü hassasiyeti ve 540 derece dönebilen yüksek manevra kabiliyetine sahip “bilekleri”, gerekli akciğer dokularını rezeke etmek ( çıkarmak) ve lenf düğümlerini kesmek için idealdir.
- Operasyonu gerçekleştiren cerrah kamerayı çok rahat kontrol edebildiği için istediği alanları çok daha net, istediği açıda ve büyüklükte görebilir.
- Robotik cerrahide kullanılan kamera 3 boyutlu ve yüksek çözünürlüklü görüntü sağlar. Bununla birlikte bu kamera çift gözlü olduğu için derinlik hissini gerçekçi olarak yansıtır.
- Robotik akciğer kanseri cerrahisi ayrıca, cerrahın akciğer yapılarını göğüs duvarının önden görmesini sağlar; bu, açık cerrahiye daha çok benzeyen bir yaklaşım olmaktadır.