Nature Neuroscience’da yayınlanan bir çalışma, beyin sinyallerinin kronik ağrının şiddetini tespit etmek için kullanılabileceğini ve potansiyel olarak şiddetli ağrı koşullarından muzdarip bireyler için kişiselleştirilmiş terapilerin geliştirilmesine yol açabileceğini öne sürüyor. MIT Teknoloji İnceleme raporları: San Francisco’daki California Üniversitesi’nden araştırmacılar, kronik ağrısı olan dört kişinin beynine elektrotlar yerleştirdiler. Hastalar daha sonra ağrılarının şiddetiyle ilgili anketleri üç ila altı aylık bir süre boyunca günde birkaç kez yanıtladılar. Her anketi doldurmayı bitirdikten sonra, elektrotların beyin aktivitelerini kaydedebilmesi için 30 saniye sessizce oturdular. Bu, araştırmacıların, bireye parmak izi kadar benzersiz olan beyin sinyal modellerindeki kronik ağrının biyobelirteçlerini belirlemesine yardımcı oldu. Daha sonra araştırmacılar, anketlerin sonuçlarını modellemek için makine öğrenimini kullandı. Çalışmanın yazarlarından biri olan Prasad Shirvalkar, hastaların beyin aktivitelerini inceleyerek ağrılarının şiddetini nasıl puanlayacaklarını başarılı bir şekilde tahmin edebildiklerini buldular.
“Umut, artık bu sinyallerin nerede yaşadığını bildiğimize ve ne tür sinyalleri arayacağımızı bildiğimize göre, onları invaziv olmayan bir şekilde gerçekten izlemeyi deneyebiliriz” diyor. “Daha fazla hasta işe aldıkça veya bu sinyallerin insanlar arasında nasıl değiştiğini daha iyi karakterize ettikçe, belki bunu teşhis için kullanabiliriz.” Araştırmacılar ayrıca, bir hastanın kronik ağrısını, bir termal prob kullanılarak kasıtlı olarak uygulanan akut ağrıdan ayırt edebildiklerini de keşfettiler. Kronik ağrı sinyalleri beynin farklı bir bölümünden geliyordu, bu da bunun sadece akut ağrının uzun süreli bir versiyonu olmadığını, tamamen başka bir şey olduğunu gösteriyor.