Yeni Delhi, bu ayın başlarında başlayan etnik huzursuzluğu bastırmak için güvenlik güçlerini Manipur’a konuşlandırdı.
Hindistan’ın kuzeydoğusundaki Manipur eyaletinde güvenlik güçleriyle çıkan çatışmalarda onlarca isyancı öldürüldü.
Devlet, 3 Mayıs’ta aşiret grupları ile etnik çoğunluk Meitei halkı arasında Meitei’ye ekonomik kotaları genişletme planları konusunda etnik gruplar arası şiddetin patlamasından bu yana gergin durumda.
Kargaşada onlarca kişi öldü ve binlerce kişi yerinden edildi.
Pazar günü, Başbakan N Biren Singh gazetecilere güvenlik güçlerinin baskısında en az 40 savaşçının öldürüldüğünü söyledi.
Yetkili, son iki gün içinde çıkan olaylarda iki polisin de öldürüldüğünü sözlerine ekledi.
“Teröristler, sivillere karşı M-16 ve AK-47 saldırı tüfekleri ve keskin nişancı silahları kullanıyor. Singh, yerel basında yer alan sözlerinde, birçok köye evleri yakmaya geldiler” dedi.
Ordu ve diğer güvenlik güçlerinin de yardımıyla onlara karşı çok güçlü adımlar atmaya başladık. Singh, 40 kadar teröristin vurularak öldürüldüğüne dair raporlar aldık” dedi.
Bangladeş, Çin ve Myanmar arasında sıkışmış kuzeydoğu Hindistan’ın ücra eyaletleri, uzun süredir farklı etnik gruplar arasında bir gerilim kutusu işlevi görüyor.
Yeni Delhi, binlerce paramiliter ve ordu birliğini 3,2 milyonluk eyalete koşturdu. Çoğunluğu Hindu olan ve eyalet başkenti Imphal içinde ve çevresinde yaşayan çoğunluk Meitei ile çevredeki tepelerden gelen ağırlıklı olarak Hıristiyan Kuki kabilesi arasında çıkan çatışmanın ardından sokağa çıkma yasağı getirdi.
Bölgede mobil internet haftalardır kesik.
Kurbanların çoğunun, bazı köyleri ve kiliseleri Meitei çeteleri tarafından yıkılan Kuki topluluğundan olduğuna inanılıyor. Ancak Meitei, bazı yerlerde Kukiler tarafından da hedef alındı.
Çatışmalara yol açan ilk olay, Kuki’nin Meitei’ye devlet işleri için garantili kotalar ve bir tür müspet ayrımcılık şeklinde diğer ikramiyeler verilmesi ihtimaline karşı öfkesiydi.
Bu aynı zamanda Kukiler arasında, Meitei’nin şu anda kendileri ve diğer kabile grupları için ayrılmış olan alanlarda toprak edinmesine de izin verilebileceğine dair uzun süredir devam eden korkuları körükledi.