Ames Ulusal Laboratuvarı’ndan bir bilim insanı ekibi, yeni 2 boyutlu malzemeleri keşfetme çabasıyla bor monoksitin yapısını belirledi. Phys.Org raporları: Bu bileşik ilk olarak 1940’larda keşfedildi ve yıllar boyunca araştırma ilgisini sürdürdü. Ancak bilim adamları, zamanın teknolojik kısıtlamaları nedeniyle malzemenin yapısını belirleyemediler. Ames Lab ekibi, yeni NMR yöntemlerini ve daha önce mevcut olmayan analitik araçları kullanarak…
Ames Ulusal Laboratuvarı’ndan bir bilim insanı ekibi, yeni 2 boyutlu malzemeleri keşfetme çabasıyla bor monoksitin yapısını belirledi. Phys.Org raporları: Bu bileşik ilk olarak 1940’larda keşfedildi ve yıllar boyunca araştırma ilgisini sürdürdü. Ancak bilim adamları, zamanın teknolojik kısıtlamaları nedeniyle malzemenin yapısını belirleyemediler. Ames Lab ekibi, yeni NMR yöntemlerini ve daha önce mevcut olmayan analitik araçları kullanarak bu aldatıcı derecede basit malzemenin yapısını nihayet çözdü. Ames Laboratuvarı’ndan bir bilim adamı ve araştırma ekibinin bir üyesi olan Frederic Perras, “Başlangıçta bu belirli materyali incelemeyi gerçekten düşünmüyorduk” dedi. “Aslında karbonsuz bir kovalent organik çerçeve yapmaya çalışıyorduk.” Kovalent bir organik çerçeve, periyodik olarak düzenli bir kristal yapıya sahip, düşük yoğunluklu ve gözenekli bir malzemedir. Kovalent bağlarla birbirine bağlanan organik moleküllerden oluşur. […]
Perras, bor monoksitin yapı taşları gibi hareket eden bir öncü molekül kullanılarak yapıldığını açıkladı. Bu moleküller dehidrasyon reaksiyonları yoluyla birbirine yapışır. Yapıyı anlamanın anahtarı, blokların fiziksel olarak nasıl düzenlendiğini anlamaktır. Perras, “Bu nedenle, bu yapı taşlarının birbirine göre yönelimini incelememize izin veren bazı NMR yöntemleri geliştirdik. Temel olarak, bitişik öncü moleküllerin birbirine paralel organize edildiğini bulduk, bu da daha önce önerilen modellerden biriyle eşleşti” dedi. Perras, “Ayrıca, toz X-ışını kırınımı da dahil olmak üzere birçok başka teknik uyguladık; Bu istiflenmiş nano-tabakaların bir masanın üzerine atılmış bir kağıt destesi gibi olduğunu açıkladı. Yere indiklerinde mükemmel bir şekilde hizalanmazlar, ancak bir yığın halinde kalırlar. Bulgular American Chemical Society dergisinde yayınlandı.
Reklam & İşbirliği: [email protected]
Yorum Yap