İhtiyaç Nedeniyle Tahliye Davası Nedir?
İhtiyaç nedeniyle tahliye davası, kiralayanın ya da yeni malikin, kendileri veya kanuni olarak bakmakla yükümlü oldukları yakınlarının taşınmaza ihtiyacı doğması halinde, kira sözleşmesini sona erdirerek kiracıyı tahliye edebilmek amacıyla açabileceği bir dava türüdür. Bu dava, hem konut hem de iş yeri kiralanmalarına ilişkin olabilir.
İhtiyaç Nedeniyle Tahliye Davasının Şartları Nelerdir?
İhtiyaç nedeniyle tahliye davasında, tahliyeye karar verilebilmesi için ihtiyacın gerçek, samimi, zorunlu ve devamlılık arz etmesi gerekir. Geçici ya da henüz doğmamış, gerçekleşmesi uzun bir süreye bağlı olan ihtiyaçlar, ihtiyaç nedeniyle tahliye davası açısından tahliye nedeni olarak kabul edilemez. Ayrıca, davanın açıldığı tarihte ihtiyaç sebebinin varlığı yeterli olmayıp, bu ihtiyacın yargılama sürecinde de devam etmesi gerekir.
Yeni Malikin ve Eski Malikin İhtiyaç Nedeniyle Tahliye Davası Açmasının Farkları Nelerdir?
Türk Borçlar Kanunu (TBK) kapsamında, ihtiyaç nedeniyle tahliye davası iki şekilde açılabilmektedir:
- Eski malik (kiraya veren) veya onun kanunda belirtilen yakınlarının konut veya iş yeri ihtiyacı nedeniyle kiracıya karşı tahliye davası açması (TBK m.350)
- Yeni malikin, mülkiyeti sonradan edinmesi durumunda, konut veya iş yeri ihtiyacı nedeniyle tahliye davası açması (TBK m.351)
İhtiyaç Nedeniyle Tahliye Davası Açılabilmesi İçin İhtarname Gönderilmesi Gerekli Midir?
İhtiyaç nedeniyle tahliye davası açabilmek için, kiraya verenin kiracıya öncesinde ihtarname gönderme zorunluluğu bulunmamaktadır. Ancak, yeni malikin kiralananı edinme tarihinden itibaren 1 ay içinde kiracıya ihtarname göndererek ihtiyaç nedeniyle tahliye davası açabilmesi mümkündür. Yani yeni malikin açacağı gereksinim nedeniyle tahliye davasında TBK 351. maddesine göre işlem yapılabilmesi için ihtarname gönderilmesi zorunludur.
Gereksinim sebebiyle tahliye davalarında Türk Borçlar Kanunu, Türk Medeni Kanunu ve diğer ilgili mevzuat hükümleri ile Yargıtay’ın emsal kararları kullanım alanı bulmaktadır. Bu nedenle en ufak bir detay, davanın kaybedilmesi veya kazanılmasında önem arz edebilmektedir. Dolayısıyla bu tarz hukuki uyuşmazlıkların mutlaka alanında uzman bir avukatın yardımından faydalanılarak yürütülmesi tavsiye edilmektedir.
Kaynak: https://www.delilavukatlik.com